| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | ihtilafa düşmek | come into conflict f. | ||
|
Not only do we lack scientific rigour in our approach, but we are possibly going to come into conflict with the WTO. Yaklaşımımızda bilimsel titizlikten yoksun olmakla kalmayıp, muhtemelen DTÖ ile de ihtilafa düşeceğiz. More Sentences |
||||
| Genel | ihtilafa düşmek | be in conflict with f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | conflict f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | fall into dispute f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | have a dispute with f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | disagree f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | have dispute with f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | tangle f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | litigate f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | dissentiate f. | ||
| Genel | ihtilafa düşmek | divide f. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | ihtilafa düşmek | be at odds f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | fevri bir şekilde ihtilafa düşmek | squib f. |
| Idioms | ||
| Deyim | birisiyle ihtilafa düşmek | fall foul of someone f. |
| Deyim | (biriyle/bir şeyle bir şey hakkında) ihtilafa düşmek | be at odds (with somebody/something) (about/over something) f. |
| Religious | ||
| Dini | kilise ile ihtilafa düşmek | dissent f. |
